Rahimde günbegün büyümek nasıldır? Doğumu yaşamak bedensel ve ruhsal olarak neler hissettirir? Bebek olmak nasıldır? Zihinlerinden neler geçer? İç dünyalarında neler olur? Sahi nasıl bir şeydir büyümek? Konuşmadan hayata bakabilmek nasıldır?
Bir zamanlar hepimiz bebektik. Ruhumuzun derinliklerinde, zihnimizin arka odalarında bebeklik dönemine ait yaşanmışlıklarımız var. Bilinç düzeyinde bu deneyimlerimizi hatırlamıyor olsak da duygularımızla, bedensel hislerimizle veya bazı davranış kalıplarımızla bu deneyimleri canlı tutabiliyoruz. Ve o deneyimler bastırdığımızı, hatırlamadığımızı hatta yok saydığımızı düşündüğümüz halde nasıl oluyor da kontrolsüzce çıkıveriyorlar?
İnsan hayatındaki ilk iki yılın ruh sağlığının gelişimi açısından ne derece önemli olduğunun artık bilincindeyiz. Bebeğin doğumundan itibaren (hatta hamilelik dönemini de katmalıyız) aldığı bakım ve ilişki kalitesinin bebeğin ruh sağlığı ile doğrudan ilişkili olduğunu da biliyoruz.
Gelişimsel psikopatoloji ve bağlanma modelleri ile yakından ilgilenen biri olarak en çok vurgu yaptığım konuların başında güvenli bağlanma ve buna engel oluşturabilecek durumları tanımak geliyor.
Bu bölümdeki yazılarımda bebekten bahsederken ve onun psikolojik ve gelişimsel yolculuğuna değinirken- annesiz ve babasız bir bebek düşünemediğim için- ilişki içindeki bebekten bahsettiğimi fark edeceksin. Ve aynı zamanda bu ilişki içinde her bebeğin kendine özgü ruhsal ve gelişimsel yolculuğu olduğunu da…